7 Aralık 2015 Pazartesi

KVBT 15.Tur 3.Gün | Hançer 2 - Akis / Ezgi Bağcı | Yorum + Çekiliş



Gölgeydi… 
Gölgelere boyanmıştı adam…
Ölümün kanlı kıyılarında bir gezgin olmaya zorlanmıştı. Işık düşmemiş maskesizliğine, bir kadının aksi sirayet etmişti. Kızıla boyanmıştı kadın… Gençliği öyle uzakta kalmıştı ki, ufku izleyen ve günbatımının hüznüne kapılan kanadı kırık serçe çırpınıyordu yüreğinde.
Çöl misali kurak olan bir karanlıkta susuz kalmış ruhuyla sarılmıştı, adama. Ve aynı adam yangın içirmişti yüreğine… 
Bu sefer en baştan tanıdılar birbirlerini. Yeşil, karanlığını arındırdı toprakta… Aşk, gölgeleri süpüren ölümün karanlığına sürükleyen bir yansımaydı yüreklerinde.
(Tanıtım Bülteninden)
Yazar: Ezgi Bağcı
Sayfa Sayısı: 325
Baskı Yılı: 2015
Yayınevi: Postiga Yayınları


Merhabalar sevgili okuyucular ve bloggerlar! Uzun zamandır bir bilgisayar bulabilsem de kitaplarımın yorumlarını girsem diye bekliyordum. Hala bulamadım neyse ki üniversitenin bilgisayar odası var! Bu yoğun dönemde en azından tur kitaplarının yorumlarını girmeme olanak sağlıyor. Ve yeni turla karşınızdayız...

Hançer 2-Akis kitabı bildiğiniz üzere Postiga Yayınları'ndan çıkan Ezgi Bağcı'nın kaleme aldığı Hançer-Gölge'nin devam kitabı. Hançer'in turunu da biz yapmıştık; yorumuma buradan ulaşabilirsiniz. Kitabı sevdiğimi hatırlıyorum. Sonu ne kadar kötü bitse de...

Hançer'de karışan olaylar bu kitapta daha da karışıyor diyebilirim. Aslında ilk kitabın sonunda sanki her şey çözüldü daha olay karışamaz diyorsunuz ama bu sefer daha fena karışıyor. Üstelik kitabın kötü biten sonu yüzünden kötü olaylarla başlayan kitap sonradan iyi toparlasa da insanı biraz üzüyor.

İlk kitabı okumayanlar için spoiler başlangıç! 

İlk kitapta sonu kötü bitti demiştim dimi? Hem de baya sarsıcıydı, okuyan bilir ki Melek, Marco'nun sırf anahtar için onun peşinde olduğunu düşünür ve bu yüzden uzaklaşırlar. Kitap böyle başlıyor. Melek kendi hayatını sürdürmeye çalışıyor, Marco ise kendininkini... Tabi ne kadar yaparlar orası tartışılır. Derken hiç beklemediği bir anda Marco'nun tanıdığı birinden bir not alan Melek yüz yüze geldiklerinde cevapların sadece notun sahibinde olduğunu, hayatının aslında sandığından daha karmaşık olduğunu öğrenir. Üstelik cevapları bulmak için birbirlerine ihtiyaçları vardır...

Spoiler son!

İlk kitapta aslında ben hikayeden çok dile vurulmuştum. Hatta yorumumda şöyle bir cümle var;


Yer yer öyle cümleler kuruyor ki ne demek istediğini düşündürüyor. Bazen de o kadar bizden bir dil kullanmış ki çok güzel duruyor. Basit ve karmaşanın güzel uyumunu yakalamış yazarımız bence dilde.

Bu cümleyi bu kitap için de kurabilirim fakat dilde yazar biraz daha sadeleşmişti. Gayet akıcıydı bir günde bitirdiğim düşünülürse fakat o karmaşık bazı cümlelerin havası ilk kitaptaki kadar hissedilmiyordu.

Karakterler ise yine süperdi. Alvino daha neşeli ve daha alaycı, Esra daha özgüvenli ve mutlu, Melek ve Marco ise (en azından kitabın yarısında) daha sıcaklardı. Beklenmedik gelişmeler vardı ve bu kitapta olaylar daha ön plandaydı. Herkesin hayatında yeni bir olay yeni bir dönem vardı.

Ama en önemli değişim Marco'daydı bence. Daha önce kendini açmayan insan Melek'e öyle şeyler dedi ki inanamazsınız. Söylediği kaba cümlelerde bile bazen öyle bir içtenlik vardı ki çok hoşuma gitti o kısımlar.

Kitabın sonuna ba-yıl-dım. En sevdiğim yerdi. Özellikler Marco kahkaha attı! İlk defa!! Orada şaşırsam mı bayılsam mı kahkahalar mı atsam ne desem bilemedim. Sanırım Melek en güzel şeyi söyledi: İnanılmaz.

Benim yorumum böyleydi. Turumuzdaki diğer yorumları okumak, çekilişe katılmak ve bizi takip etmek istiyorsanız; Vampirler'in dünyasına davetlisiniz!


 a Rafflecopter giveaway

2 yorum:

  1. Hala şansım varsa katılmak isterim, çünkü gerçekten yeni görüyorum blogunu ve sevdim de *-*

    YanıtlaSil